17 Eylül 2012 Pazartesi

Sinek Isırıklarının Müellifi/ Barış BIÇAKÇI

Ağaç rüzgârla sallanır, bulut bir şeye benzer sonra benzemez, at asfaltta kayıp düştüğünde ne acıdır hayat ve günler geçer...
 
Hayat; kendi kendilerini kopyalayan dev moleküllerden başka bir şey değil. Hayat dediğimiz sadece kimyadan ibaret. Periyodik tabloyu ezberlesek yeter. Evrendeki en bol iki elementin, hidrojen ile helyumun aynı zamanda en hafif iki element olması her şeyi açıklıyor zaten. Böyle hafif bir evrende anlam ne arasın? Anlam ağırdır... Dibe çöker. Falcılar bu nedenle kahvenin telvesine bakarlar.
 
İlk defa Barış Bıçakçı kitabı okuyorum yazarın kendine has üslubu olmasına ve de altını çizdiğim çok cümle olmasına rağmen kitabını çok da sevemedim. Belki de kitabın ana kahramanının gereksiz yere mutsuzlukları canımı sıktı. İyi bir işin, hoş ve başarılı bir eşin varken bu kadar mutsuzluk neye anlamış değilim. Kısa ve öz bir kitap, fazla ayrıntılarla sizi boğmuyor ama kitabın sonu da hava da kalıyor. Kitap bittiğinde bu mu yani şimdi demekten kendimi alamadım. Yani amacı neydi, ne anlatmak istedi bir türlü çözemedim.

 

5 yorum:

Eren dedi ki...

Tully'cim sana katılıyorum, kitap biraz da adamın mutsuzluğunun gereksizliği üzerinde duruyor diye düşündüm kitabın sonunda, Bizim Büyük Çaresizliğimiz'i daha çok beğenmiştim, onu da denemeni tavsiye ederim, sevgiler:)

Tully dedi ki...

Erencim; çok hevesle almıştım kitabı ama sevemedim bir türlü evet Bizim büyük Çareşizliğimiz'i Instagramda tavsiye etmişlerdi, şimdilik evde 17 tane okunacak kitap beni beklerken yeni kitap almayı düşünmüyorum:( ama aklımda olacak:))) Bu aralar biraz tutumlu olmam gerek:)))

zuuu dedi ki...

tully sanırım sıradakı kitabın açlık oyunları:)))))

Tully dedi ki...

Bitirdin mi yoksa:))

zuuu dedi ki...

Yarın sabah elınde şekercim:)))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...