Uzun zamandır aranızda yokum ne yazıkki, nerelerde olduğuma gelince işten sonra ben bu haldeyim... Hem iş hem okul hem de evlilik canım çıkıyor açıkçası:(
Arada kaldığım boş vakitlerde de kendimi eğitme çabaları içerisindeyim deee hala bi faydasını göremiyorum. Yakında mesleği bırakıp kendime ufak bir butik filan mı açsam diye bi hayallerdeyim. Bazen boşa okuduğumu düşünüyorum...
Şans yüzüme gülsün diye karşıma iki seferdir çift gökkuşağı çıkıyor ama hala bir gelişme yok:(
Sonra sınavlarım olmasına rağmen uzun zamandır kendimi yanında çok rahat hissettiğim bi arkadaşımın kız arkadaşıyla tanıştım, böyle bi yerde karşılıklı kahve içtik, keşke burda olsa da daha çok vakit geçirebilseydik...
Tabii bu yoğunlukta yine kitap okumaya çalışıyorum... Bu cümle beni o kadar etkilemişti ki instagram daki arkadaşlara nazikçe mi gideriz? diye sorarak paylaşımda bulunmuştum. Geçmedi bir kaç gün dedeciğim bizi bırakıp nazikçe uzaklara gitti... (Umuyorum nazikçe gitmiştir...)
Köyde hava çok soğuk ve karlı olmasına rağmen dedeciğimi çok kalabalık uğurladık... Dedem 1954 yılında 4 gün tutamadığı orucunu kendine iç ederek gitti... Mekanın cennet olsun dedem...
Dedemin evi hep bu kadar büyülü görünecek mi , yoksa anneannem de yanımıza gelince bir daha buralara adım atmaz mıyız?
Köyde, doğal hayatta böyle güzellikler var, biz hergün şehir stresinden ne çok şeyden mahrum kalıyoruz...
Hayatta geriye kalan gezip gördüğümüz, yediğimiz içtiğimiz şeyler.
Denemediyseniz Edirne Tava Ciğerini herkese tavsiye ederim. Sevmeyenler bile sever bu ciğeri eminim...
Ve son olarak instagram da kitapkardeşliği etkinliği sayesinde bu kitaba başladım.. Biraz yavaş gidiyor ama umarım Şubat Ayı içerisinde bitirebilirim..
Etkinliğe katılmak isteyenler için hala geç değil...
Ayrıca @kitapkardeşliği, @kitapkardeşliğisubat tagleri doğrultusunda diğer katılımcıları da takip edebilirler...